Nesnelerin İnterneti, günlük hayatımızın kalitesini arttırması ve birçok alanda da bugüne kadar pek mümkün olmayan çözümler sunması beklenen bir teknoloji. “Nesnelerin İnterneti nedir?” derseniz; orijinal ismi Internet of Things (IoT) olan Nesnelerin İnterneti, her türlü alet ve sensör tarafından devamlı bir şekilde toplanan bilgilerin, kablolu veya kablosuz yöntemle süratle aktarılması, buluttaki imkânlarla analiz edilmesi, yorumlanması ve çıkarılan sonuçlara göre çeşitli tip aksiyonlara geçilmesini sağlayan ağlar olarak tanımlanıyor. Bu ağlar otomatik olarak, insan etkileşimine ihtiyaç duymadan çalışıyor.
Nesnelerin İnterneti aslında ilk kez 1999 yılında, teknoloji öncülerinden Kevin Ashton tarafından ortaya atıldı. Fakat, ilk örneği 1990 yılında kameralı bir sistem kullanılarak kahve makinesinin boş olup olmadığı kontrol edilerek ortaya çıkmaya başlamıştı aslında. Nesnelerin İnterneti kavramında nesne, kalp monitör implantı taşıyan bir insan, lastik basıncı düştüğünde sürücüsünü uyaran bir otomobil veya bir IP adresi verilebilen ve bir ağ üzerinden veri transferi yapabilen herhangi bir nesne olabilir. Mobil cihazların, kablosuz internetin ve sensörlerin yaygınlaşması IoT’nin şimdilerde hız kazanmasını sağladı. Örneğin, 2010’da Samsung Galaxy’de üç sensör varken, 2014’te Galaxy S5’de 10 sensör var (Bu sensörler; gyro, parmak izi, barometre, kapak açıklığı, ortamdaki ışık miktarı, el hareketleri, kalp atış hızı, akseleratör, yakınlık ve pusuladır). Peki ya rakamlar ne diyor? 2003 yılında dünyada 6,1 milyar insan, 500 milyon kadar da bağlantılı nesne vardı. 2020’de ise tahminlere göre dünyada 7,6 milyar insan, 50 milyar da bağlantılı nesne olacak. Rakamlardan da anlaşıldığı gibi, IoT’nin yakın gelecekte hayatımızın her alanına dahil olup bizlere daha kaliteli bir yaşam sunması bekleniyor.
Peki şu anda IoT hayatımızda nasıl yer alıyor? Birkaç örnekle devam edelim. Sabah uyandığınızda mutfağa gidip düğmesine basmadan akıllı telefonunuzla kontrol edebileceğiniz bir su ısıtıcısı ya da evinizin kapısını akıllı telefonunuzla uzaktan yönetebileceğiniz ve kapınıza gelenler ile yine telefonunuzla görüntülü konuşabileceğiniz bir sistem. Dünyada IoT’nin günlük hayatta kullanılan en büyük örneklerinden biri Akıllı Şehir Barselona. Barselona akıllı şehir modeli, akıllı park, akıllı su, akıllı planlama, akıllı enerji projeleri ile yerli halka ve turistlere daha verimli hizmet sunuyor. Akıllı park ile sürücüler boş park alanlarını gerçek zamanlı olarak telefonlarında görebiliyor. Akıllı aydınlatma ise 2015 yılında 160 caddede tamamlanması beklenen, hareketi tespit edince etkinleşen ve nem, sıcaklık, çevre kirliliği ve gürültü ortam bilgilerini toplayan ışıklardır.
Kaynakça
“Connected City” Improves Quality of Life, Stimulates Economy. (2014,). Retrieved December 27, 2014, from http://www.cisco.com/c/dam/en/us/products/collateral/wireless/mobility-services-engine/city_of_barcelona.pdf
ZEHİR, K. (2014, January 13). “Nesnelerin İnterneti’’ dünyamızı nasıl değiştirecek? Retrieved December 27, 2014, from http://blog.turkcell.com.tr/nesnelerin-interneti-dunyamizi-nasil-degistirecek
KAYNAK : http://seset.ceit.metu.edu.tr/2015/01/nesnelerin-interneti/ ( Esma Yanar )