Teknoloji dünyasını kapsayan hemen hemen her konuşmada “Endüstri 4.0” kavramını duyar olduk. Peki, nedir bu Endüstri 4.0? Neden bir gereklilik? Bu kavram Türk endüstrisine ne gibi fırsatlar sunuyor?
Gelin herkesin kafasında beliren bu soruları beraber inceleyelim…
Teknolojinin ve icatların, endüstrinin tarih yolculuğunda çok önemli bir etkisi olduğu kesin. Dönüp endüstri tarihine baktığımız zaman, sürekli gelişen teknolojilerin endüstrideki üretkenliği ve verimliliği arttırdığını ve aynı zamanda yeni endüstri dalları doğurduğunu görüyoruz. Aslında bunlarla sınırlı kalmayıp beraberinde mevcut endüstri dallarında da ekonomik faaliyet alanları yaratırken, sektörleri değişime uğratıyor.
18. yüzyılın başlarından 1980’lere kadar gelen zaman diliminde sürekli ve hızla gelişen teknolojinin, endüstride üç devire sebep olduğunu söyleyebiliriz. Bu üç devri sıralayacak olursak:
1) Buhar makinalarının üretime girmesi,
2) Elektriğin üretimde kullanılması,
3) Robotlu otomasyonun yaygınlaşması
Günümüze baktığımız zaman, çağımızın yeni endüstriyel vizyonu olan dördüncü endüstri devriminin gerçekleştiğini görebiliriz. Diğer adıyla Endüstri 4.0 olarak isimlendirilen kavram artık hayatımızda yerine alıyor.
Peki tam olarak nedir Endüstri 4.0 ?
Endüstri 4.0’ı gelişen bilişim teknolojileri ile mekaniği bir araya getiren bir kavram olarak tanımlayabiliriz. Bu kavram ile kullandığımız materyaller ve üretim sürecindeki değer zinciri parçaları, kendi içlerinde otomasyonu sağlamanın da ilerisinde birbirleri ile entegre olabilecek. Bu demek oluyor ki, tüm sistemin birleşenlerinin birbirleri ile gerçek zamanlı ve sürekli iletişim halinde olması mümkün olacak.
Bilişim çağının uzantısı olan Endüstri 4.0’ın ana fikri entegre, otomatize ve optimal üretim akışı. Yani, daha uyumlu, kaynak verimliliği yüksek, daha hızlı, daha esnek, kalitesi daha yüksek ve daha verimli bir endüstri yolculuğunu tanımlarken, hem müşterilerin hem de iş-değer sürecinde iş ortaklarının entegrasyonunu sisteme daha etkin katılımını sağlamak.
4. Endüstri Devrimi’ni 9 ana teknolojik unsur tetikliyor:
1- Büyük Veri: Kendi kendine iletişim kuran sensörler artık günlük hayatımızın bir parçası. Endüstriyel büyük veri analizi dediğimiz zaman ise üretimdeki her makinenin her saniye birçok veri ürettiğini ve bu verilerin toplanarak, işlenip analiz edilmesini düşünebiliriz. Böylece büyük veri sayesinde üretim kalitesi yükselirken enerji tasarrufu sağlanacak ve donanım bakımı kolaylaşacak.
2- Zenginleştirilmiş Gerçeklik: Zenginleştirilmiş gerçeklik sayesinde, örneğin, çalışanlar arızalı bir parçayı tamir etmeden önce sanal arttırılmış gerçeklik gözlükleri veya ürünleri ile yedek parçanın nasıl değişmesi gerektiği konusunda yönlendirmeler alabilecek. Böylece şirketlerin operasyon el süreçleri iyileşerek, zaman tasarrufu sağlanacak.
3- Uçtan Uca Yazılım Entegrasyonları: Günümüzde bilişim teknolojileri sistemleri birbiri ile tam olarak entegre değil. Entegre sistemleri, CRM programına onay süreçlerinin entegrasyonu, şirket tedarikçi ve satın alma programının aynı ara yüz üzerinden yönetilebilmesi veya ödeme sistemlerinin kontrolünün tek bir platform üzerinden yapılabilmesi gibi düşünebiliriz. Bu tip yazılım entegrasyonlarının artması ile sistemlerin kontrolünün tek bir platform üzerinden yönetilebilmesi sağlanacak, ayrıca birimler ve yetkinlikler birbiri ile tam entegre hale gelebilecek.
4- Siber Ağ Güvenliği: Makine ve endüstriyel sistemlerin, üretim hatlarının birbiri ile bağlanması ile sanal internet ağlarının artacak. Böylece siber güvenlik tehditlerine karşı güvenli iletişim ağ protokolleri önem kazanacak.
5- Simülasyon: Fabrika ve endüstriyel operasyonlarda yeni bir sürece veya sisteme geçilmeden önce sanal ortamda test edilmesi simülasyon sayesinde mümkün olacak. Böylece test etme fırsatı ile makine kurulum süresi ve üretim hattındaki duraksama süreleri kısalarak üretimde zaman kaybı önlenecek.
6- Akıllı Robot Otomasyon Sistemleri: Akıllanan makineler sayesinde süreçler daha da hızlanacak. Örneğin, akıllı robot otomasyonları desteği ile otomotiv üretim bandında ergonomik kolaylık sayesinde parça montajları çok daha kolay ve hızlı yerleştirilebiliyor
7- 3D Baskı: 3D Baskı teknikleri ile endüstriyel parçaların prototipi oluşturulabilecek. Böylece, lojistik, zaman stok ve üretim maliyetleri azalacak.
8- Bulut çözümleri: Hiçbir kurulum gerektirmeyen web tabanlı uygulamalar ile sektörler makine verilerini daha hızlı ve verimli kullanarak, milyarla dolarlık tasarruf sağlayabilecek.
9- IoT (Nesnelerin interneti): Nesnelerin ve sistemlerin birbiri ile iletişime geçmesi sayesinde gerçek zamanlı karar verme, anlık kontrol ve büyük miktarda tasarruf mümkün olabilecek.
Peki Endüstri 4.0 neden bir gereklilik?
Endüstri 4.0 kavramı, Almanya ve ABD gibi endüstrileşmiş ülkeler tarafından yıllar içerisinde kaybedilen üretimde rekabetçi olma avantajını tekrar elde edebilmek için kaçınılmaz fırsatlar yaratmaktadır. Endüstri 4.0’ın yaygın olarak uygulanabilmesi durumunda üretime ilişkin dönüşüm maliyetlerinde endüstri verimliliği artışı ortaya çıkacaktır. Bu verimliliğin artışının ötesinde daha yüksek katma değerli, kendi ekonomisini ve yeni sektörleri yaratan, nitelikli iş gücünün oluşmasında önemli bir dönüm noktası olacaktır.
Türkiye ve Endüstri 4.0:
Rekabet gücü yüksek olan ekonomiler arasında yer almak isteyen Türkiye için Endüstri 4.0’ı uygulayan ülkeler arasında olmak kaçınılmaz bir durumdur diyebiliriz. Teknolojinin ve endüstrinin hızla ve sürekli değiştiği bu dönemde, ülkemizin rekabet temelini oluşturan düşük iş gücü maliyetleri ve lojistik avantajları gibi etkenler baskı altında olacaktır.
Türkiye’nin sadece rekabet avantajlarının sürdürülebilirliğini sağlamak için değil, globalde daha da rekabetçi olabilmesi için Endüstri 4.0 yaklaşımını benimsemesi gerekiyor. Endüstri 4.0’ın etkisi ile Türkiye için yeni üretim teknikleri ve bu tekniklerin tetikleyeceği dönüşüm ile küresel rekabet gücünün artması, katma değerli ürünlerde global pazarda payının büyümesi ve işgücü profilinin gelişmesi beklenebilir.
Tüm bu fırsatlar göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye endüstrisinin dönüşümünden sorumlu tüm oyuncuların önümüzdeki yıllarda gündeminde olması gereken bir konu Endüstri 4.0.
Turkcell’in öngörüsü ve konumlanması ise ; bu büyük dönüşümde Endüstri 4.0’ın Türkiye’de yaygınlaşmasında lokomotif olarak yerini alacak telekomünikasyon ve teknoloji şirketleri, yeni dijital teknolojiler ile gerçek zamanlı kesintisiz iletişimi sektörlere ulaştırarak daha da ön plana çıkacak olarak görünmektedir.
KAYNAK : http://blog.turkcell.com.tr/hos-geldin-endustri-4-0