Gelişen teknoloji, sanal gerçeklik ile birlikte artırılmış gerçeklik ve bunların karışımı olan karma gerçeklik gibi yeni uygulamaları da dijital fabrikaların yeni demirbaşları arasına katıyor. “Fabrikalarda Sanal ve Artırılmış Gerçeklikler” yazı dizimizin ikinci bölümünde bu farklı türden gerçekliklerin yaygın olarak kullanıldığı alanları ve yarattığı yeni ekonomiyi inceliyoruz.
Karma Gerçeklikler Çağı
Türkiye’de bu hizmeti sunan şirketlerden biri olan Dassault Systèmes Türkiye Ülke Müdürü Elif Gürdal sanal ortam gerçekliğinin, tasarım ve üretim süreçlerine neler getirdiğini şöyle anlatıyor: “Ekibinizin bir araba için yeni bir koltuk tasarladığını hayal edin. Bu yeni koltuk, sürücü ve yolcu açısından heyecan yaratıcıdır. Tasarımdan üretim sürecine geçildiğinde, bir hayal kırıklığı yaşanabilir. Mesela, bu yeni koltuklar arabaya sığmayabilir. Bunun sonucunda ya üretimi ya da ürünü yeniden tasarlama seçenekleriyle karşı karşıya kalırsınız. Neyi seçerseniz seçin, üretimde zaman kaybı yaşanır, maliyetler yükselir ve piyasada doğru zaman kaçırılmış olur. Sanal ortam gerçekliği (Immersive Virtuality-IV) ise bu olası hayal kırıklıklarını ortadan kaldırmayı hedefliyor.”
Sanal ve Artırılmış Gerçekliğin Kullanıldığı Alanlar
Sanal gerçeklik sadece tasarımda değil, üretim aşamasında da çalışanların yanında. Üretim ve imalat faaliyetlerinin sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin sağladığı avantajlardan yararlanacağı pek çok alan bulunuyor. Günümüzde üretim ve üretim hattı faaliyetleri tamamen sanal ortamda gerçekleştirilebiliyor. Sanal gerçeklik teknolojisinin sağladığı bu avantaj sayesinde üretim sırasında planlama işlemleri süratle yapılabiliyor.
Üreticiler, sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerini şu amaçlarla kullanabiliyor:
* Üretim hatlarının inşa ve akışlarının düzenlenmesi.
* Verimliliği ve etkinliği artırmak kadar envanter mevcutlarını azaltmak amacıyla, otomasyon hatları, robotlar, üretim hücreleri ve en önemlisi çalışanların pozisyonlarının belirlenmesi.
* Sanal aletler ve donanımın işletilme ve bakımlarının yapılması.
* Çalışanlara kullanacakları aletleri sanal ortamda kullanma provalarının yaptırılması.
* Teknisyenlerin ihtiyaç duydukları alet ve setlere kolaylıkla erişiminin sağlanması.
* Destek faaliyetleri, aydınlatma, ısıtma ve iklimlendirmenin planlanması.
* Bakım, temizleme ve ürün hattı desteği.
* Fabrika ortamının taranarak yeni sanal üretim hatları ve donanım ile düzenlenmesi.
Örneğin, GE’nin ABD’nin Florida eyaletindeki Penascola kentinde bulunan yenilenebilir enerji fabrikasında, çalışanlar rüzgâr türbinlerinin montajını sanal gerçeklik gözlükleri ile gerçekleştiriyor.
Bu cihazlar öncesinde teknisyenlerin montaja sık sık ara vermesi, kullanım kılavuzlarını kontrol ederek ya da uzmanlara danışarak parçaların doğru bir şekilde monte edildiğinden emin olması gerekirdi. Oysa şimdi, GE Ventures tarafından desteklenen Upskill şirketinin geliştirdiği Skylight platformu üzerinden çalışan işçiler, dijital talimatları rahatça takip ederek, bu doğrultuda hareket edebiliyor. Yine sanal gerçeklik gözlükleri sayesinde eğitim videolarına ulaşabilen çalışanlar sesli komut yöntemiyle uzmanlara da kolayca erişebiliyor. Gözlük, montaj sürecini, uzmana, çalışanın gözünden izleterek, olası sorunların kısa sürede çözülmesini sağlıyor.
Skylight, GE’nin hemen her sektöründe ve montajdan lojistiğe kadar tüm süreçlerde kullanılıyor. Örneğin Güney Carolina’daki MR cihazı parçaları üreten GE Sağlık çalışanları, gelen siparişleri akıllı gözlükler aracılığıyla kolayca tedarik ediyor. Skylight, çalışanları sipariş edilen parçanın depolandığı alana yönlendiriyor ve siparişin kısa sürede gönderilmesini sağlıyor. Araştırmalar, uygulamanın verimlilikte yüzde 46 artış sağladığını ortaya koyuyor.
Dersimiz Sanal Gerçeklik
Üreticilerin sanal gerçeklikten yararlandığı alanlardan biri de eğitim. İngiliz mühendislik şirketi BAE, mühendislerinin eğitimini, ürettiği sanal gemiler üzerinde veriyor. Mühendisler gerçekleştirdikleri sanal turlarla sistemleri inceleyip analiz edebiliyor ve gerekli gördükleri değişiklikleri gerçekleştirerek sanal ortamda test edebiliyor. GE mühendisleri de aynı şekilde, Evolution serisi lokomotifleri sanal ortamda test ediyor.
Sanal gerçeklik, fabrikalarda karşılaşılabilecek, kimyasal yayılma, tehlikeli makineler, gürültü gibi tehlikeli durumların simülasyonuna da olanak vererek, yapılması gerekenlerin operatörleri riske atmadan belirlenmesini sağlıyor. Böylece beklenmedik durumlar konusunda sanal deneyim edinen çalışanlar, bu tür durumlarla karşılaştıklarında ne yapmaları gerektiğini çok daha iyi biliyor.
Sanal gerçeklik, operatörlerin ve bakım görevlilerinin yeni ekipmanlar konusunda eğitimine de olanak tanıyor. Bu süreç kullanışsız parçaların ve olası arızaların tespitinde de çok fayda sağlıyor. Ekipmanların adeta içinde dolaşan çalışanlar, bu sayede kapsamlı bakım planları yapabiliyor.
Oynayarak Öğrenelim
GE, sanal gerçeklik eğitimine oyun boyutunu da katmış durumda. GE’nin Şebeke Çözümleri Baş Pazarlama Sorumlusu Claudio Cargnelli bu süreci şöyle anlatıyor: “Enerji sistemlerinin işleyişini matematiksel denklemler ve termal modeller kullanarak çözmek amacıyla saatlerimi harcardım. Derken, ‘Pilotlar simülatörler sayesinde uçak kullanmayı öğreniyorsa, GE de aynı şeyi müşterilerini enerji sistemleri konusunda bilgilendirmek amacıyla kullanabilir’ diye düşündüm.”
Cargnelli, video oyun profesyonellerinden oluşturduğu ekibiyle müşterilerin etkileşim kurabileceği inovatif bir içerik oluşturdu. Oyunları inceleyen ve bunları sanayiye uyarlayan ekip Kanada, ABD, İngiltere ve Çin’de, GE’nin Enerji Sistemleri müşterilerinin ürün ve çözümleri üç boyutlu bir ortamda inceleyebileceği Müşteri Deneyimi Merkezleri kurdu.
Bu merkezlerde, müşteriler, düzenleyici kurumların temsilcileri, üniversite öğrencileri ve GE çalışanları, şebekeyi 30 metrelik bir ekrana yansıtan Şebeke Kâşifi benzeri programlarla etkileşim kurabiliyor. Bu ekran ziyaretçilere sanal gerçeklik deneyimi yaşatarak, şimşeklerin enerji hatlarını devre dışı bırakması benzeri olası sorunları inceliyor, donanım ve yazılımların bu sorunları nasıl çözdüğünü görebiliyor.
Sanal gerçeklik, şirketlerin insan kaynakları politikalarını bile etkiliyor. Büyük mühendislik şirketleri, artık video oyun tasarımı eğitimi almış çalışanları bünyesine katmak için yarışıyor. Sanal gerçeklik, Android ve mobil teknolojilere aşina olan yeni nesil mühendisler, yeni Endüstriyel İnternet uygulamalarını hayata geçirmek için çalışıyor.
kaynak : https://geturkiyeblog.com/fabrikalarda-sanal-artirilmis-gerceklikler-ii/
